-Hekim Holding İdari ve Mali İşler Başkan Yardımcısı Aydan Hekim, hazır yapıların her türlü ihtiyaca uygun şekilde üretilebildiğini belirterek, “Hazır yapıların hızlı üretilmesi, montaj kolaylığı, depreme dayanaklılığı ve benzeri özellikleriyle ülkemizde de hızla ilgi ve kullanım alanları artmaktadır.” dedi.
Hekim, AA muhabirine hazır yapılara ilişkin yaptığı açıklamada, deprem gerçeğiyle yaşayan Türkiye’de hazır yapıların ekonomik olması, acil ihtiyaç durumunda hızlı üretim ve montaj yapma avantajı sağlaması, depreme karşı güvenli bina özelliğini taşıması ve her türlü kullanım amacına hitap etmesinin ilgiyi artırdığını kaydetti.
Sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde uygulama alanı bulan Kentsel Dönüşüm projeleriyle sektörün önünde büyük bir fırsatın bulunduğunu ifade eden Hekim, “Bununla beraber hem Türkiye hem de çevre ülkelerde özellikle son dönemde çok katlı binaların giderek daha fazla tercih edilmesinin, aynı zamanda prefabrik bina sektöründe de paralel talepleri beraberinde getireceğini düşünüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Hekim, Türkiye’de yaşayan her kesim ve sektörden ihtiyaç sahiplerinin hafif çelik yapı sistemi ile üretilen hazır yapıları tercih ettiğini aktararak, “Hazır yapılar, her türlü ihtiyaca uygun şekilde üretilebilmektedir. Hazır yapıların hızlı üretilmesi, montaj kolaylığı, depreme dayanaklılığı ve benzeri özellikleriyle ülkemizde de hızla ilgi ve kullanım alanları artmaktadır. Ülkemizde hemen herkes artık prefabrik evleri tanımaktadır. Prefabriğin, özellikle konut ve konteyner yelpazesinin bilinirliği oldukça fazla olmakla birlikte her geçen gün prefabrik konutların sayısı ve çeşitliliği ülkemizde artarak devam etmektedir.” diye konuştu.
– “Prefabrik sektörü yeni yaşam tarzı oluşturmaya başladı”
Hekim, 1999 yılındaki depremin prefabrik sektöründe bir milat olduğunu belirterek, prefabriğin tanınması ve konut olarak ön plana çıkmasının bu dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Öncelikle deprem korkusundan prefabrik sektörünün araştırılmaya başlandığına işaret eden Hekim, “Geçen yıllar boyunca sürekli gelişen ve büyüyen prefabrik sektörü son yıllarda modern ve özgün mimari tasarımları, sürekli gelişen ve yenilenen üretim tarzlarıyla bir alternatif olmaktan öte, insanlar için yeni bir yaşam tarzı oluşturmaya başlamıştır.” şeklinde konuştu.
Hekim, Holding bünyesindeki şirketlerin, prefabrike yapılarda ihtiyaç duyulan tüm ürünleri ürettiğinden bahsederek, şunları ifade etti:
“Sırasıyla sayacak olursak, Prefabrik Yapı AŞ ağırlıklı olarak lüks villalarda, çok katlı binalarda ya da ekolojik yaşam ünitelerinde, çok katlı hafif çelik yapılarda, endüstriyel tesisler ve geniş açıklıklı özel projelerde, yaşam konteynerlerinde ve kabin sistemlerinde üretim yapmaktadır. Özge Yapı AŞ ön üretimli kişiye özel villa ve konut üretmektedir. Hebo Yapı AŞ ise daha çok şehir mobilyaları adı verdiğimiz, şehir yaşamını tamamlayan ürünler üretmektedir. Bunlar şehir hayatında her yerde görebileceğimiz taşınabilir tuvalet, güvenlik kabini, taksi durağı, bilet gişesi, ekmek büfesi, ATM’ler gibi ürünlerdir. Hekim Holding 1989’dan bu yana prefabrike yapılar üretmektedir. Üretim kapasitemizde gerçekleştirdiğimiz sürekli artışla başarımızı kanıtlamış bulunmaktayız. Dünya genelinde örnek teşkil eden projeler ve faaliyetler ile ekonomiye ve ülkemize sağladığımız katma değeri her daim korumayı ve başarı grafiğimizi yükseltmeyi planlamaktayız.”
Prefabrik konutlarda müşteri portföyünün değişken olduğuna dikkati çeken Hekim, her yaş grubu, gelir düzeyi ve farklı eğitim seviyelerine sahip birçok bireysel müşterinin yanı sıra endüstriyel ürünlerde inşaat, enerji, eğitim, sağlık, turizm, tekstil, otomotiv, petrol-doğal gaz, maden ve savunma sanayi sektörlerine hizmet verdiklerini anlattı.
Hekim, ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarıyla askeriyeye de farklı alternatifler sunduklarını dile getirdi.
– Orta Doğu konteyner kamp, Afrika konut tercih ediyor
Hekim, üretimlerinin yüzde 70’ini yurt dışına ihraç ettiklerini belirterek, “İç pazar satışımızın bir kısmı müşterilerimiz üzerinden yurt dışı projelerinde kullanılmak üzere ihraç ediliyor. Yurt dışında 6 kıtada 100’e yakın ülkeye gerek özel sektöre gerekse devlet kurumlarına direkt ihracatımız var ve bu rakam her geçen yıl artıyor. Bu da bize dünya genelinde faaliyet gösterme imkanı sağlıyor. Her kıtada bizim için majör konumda olan ülkeler, birimlerimiz tarafından tespit edilmiştir ve bu bölgelerde yoğunlaşmaya devam edeceğiz.” dedi.
Betonarme ve çelik binaların yanı sıra alternatif bina sistemi olarak hazır yapıların, başta ABD ve Avrupa ülkeleri gelmek üzere diğer tüm dünya ülkelerinde de ilgi gördüğünü vurgulayan Hekim, sözlerine şöyle devam etti:
“1989’dan günümüze 100’e yakın ülkede çeşitli yapılar sunmuş bulunmaktayız. Yeni projelere örnek olarak İzlanda’da prefabrikten yaptığımız oteller, Hollanda’da belediyelere yaptığımız sosyal tesisi alanları, Panama’da ilkini tamamladığımız üniversite kampüsünde konumlandırılan okul yapıları, sosyal alanları verebiliriz. Ürün gamımızda yer alan konteyner, prefabrike bina ve hafif çelik binaları, her iklim bölgesine uygun dizayn ederek uluslararası arenalarda da sunmaya devam etmekteyiz.Ülkelerin tercihleri aslında bizlerin çok önem verdiği iklimsel veriler, bina kullanım amaçları, deprem ve benzeri statik yüklerin etkisiyle şekilleniyor diyebiliriz.
Binanın kurulum yapılacağı lokasyonlara bağlı olarak geniş ürün yelpazemizde yer alan en doğru sistemler üzerinden talepleri yönlendiriyoruz. Bu noktada kesin sınırlamalar yapmak doğru olmayacaktır ancak yine de örnek vermek gerekirse, bölgede inşaat şantiyelerinin fazla olması, petrol, doğal gaz ve benzeri doğal kaynakların çıkarılması nedeniyle özellikle Orta Doğu ve Arap ülkelerinde konteyner kampları, Afrika ülkelerinde ise konut projeleri oldukça tercih edilmektedir.”